15 Ocak 2014 Çarşamba

Birlik Bilinci Nedir?

BİRLİK BİLİNCİ NEDİR?
Vücudumuzdaki hücreleri düşünün. Hücreler bedeni meydana getirmektedir. Ve Candice Pert’in yaptığı muhteşem araştırmaların da ispat ettiği gibi her bir hücrenin bilinci vardır. Ne yapması gerektiğini aldığı sinyallerle bilir ve yerine getirir. Bir hücrenin bile hastalıklı olması vücut bütünlüğünün bozulmasına yol açar. Ve bedenimizde o sağlıksız hücreyi iyileştirmek veya vücuttan atmak için bir savaş verilir. Ya sağlıksız hücreler çoğalır ve bedeni alır götürür. Ya da sağlıklı hücreler savaşı kazanır.

Evren’de makrokozmos- mikrokozmos yasası işler. Bedenimizin işleyişi dünyanın işleyişi ile tıpatıp aynıdır. Bizler yaşadığımız dünyanın hücreleriyiz. Birimizin bile kötü hissetmesi bütün işletim sistemini bozabilir. Çünkü hepimiz aynı bütünün ayrı gözüken ama ayrı olmayan parçalarıyız.

Birine kızgınlık, öfke, nefret duygusu hissedip bu hislerimizi ona enerji düzeyinde yolladığımızda – beddua etmek, hakaret etmek, belâ okumak gibi – ona değil, aslında kendimize yani hepimize zarar vermiş oluruz. Tam tersi durumda da aynı denklem geçerlidir.

Nezihe Aras’ın Hoşgörü Ustaları adlı kitabında şöyle der: “ Hiç kimse yalnız kendi varlığından oluşan bağımsız bir bütün değildir. Ancak bir bütünün küçük, küçücük bir parçasıdır. Sende bir eksik varsa bütünü azaltırsın, bir yanlış varsa bütünü bozarsın. Bir çirkinlik varsa bütünü etkilersin. Ama aksi de olur. Doğrularınla, güzelliklerinle, kazandıklarınla bütünü zenginleştirir, güzelleştirirsin. Gerçek budur.”

Birlik bilincine erişen kişi – disiplin, irade ve çalışmanın neticesinde – “İnsanlığa nasıl hizmet ederim?” sorusunu içtenlikle sorar. Burada şu gerçeğin çok net farkındadır. Aslında sadece kendine hizmet ediyordur. Çünkü “Bir”den başka bir şey yoktur. Ahengi yakalamıştır. Frekansı evrenin frekansı ile uyum içindedir. Kaosun içinde var olan mükemmel düzeni görür. Ne zaman durması ne zaman yürümesi gerektiğini bilir. 

Bu yazdıklarım  bazı okuyucular için fazla uçuk kaçık gelmiş olabilir. İlk yazı olması itibariyle biraz üst perdeden giriş yapayım dedim. Bundan sonraki yazılarım – nasibimizde varsa – daha alt perdeden başlayıp üste doğru çıkacaktır. Okuyucuların hoşgörüsüne sığınıyorum. Ve çok tatlı bir animasyonla şimdilik noktayı koyuyorum. İyi seyirler…